[color=]“2024’ün ilk çeyreği ne zaman?” sorusu aslında sadece tarih değil, insanlık halleriyle ilgili bir testtir: Plan yapanlar, panikleyenler ve ‘daha Şubat bitmedi mi ya?’ diyenler aynı evrende buluşur.[/color]
Selam forumdaşlar,
Bu sabah kahvemi içerken takvime baktım, kendi kendime sordum: “Yahu 2024’ün ilk çeyreği ne zaman bitiyor?” Sonra fark ettim ki aslında bu sadece bir tarih sorusu değil, bir yaşam felsefesi meselesi!
Kimimiz için “ilk çeyrek” planlı bir Excel tablosu, kimimiz içinse “aa ne ara Mart bitmiş?” hayretiyle geçen bir hayattır.
[color=]Resmî cevap: 2024’ün ilk çeyreği = Ocak, Şubat, Mart[/color]
Evet, teknik olarak ilk çeyrek dediğimiz dönem 1 Ocak – 31 Mart 2024 arasını kapsıyor. Bu, muhasebecilerin, yöneticilerin ve “hadi bakalım performans raporlarını çıkaralım” diyenlerin kutsal dönemidir.
Yani üç ay boyunca herkes ya “stratejik hedef” peşinde koşar ya da “ben daha yeni toparlıyorum” bahanesini cilalar.
Ama hadi dürüst olalım forumdaşlar: Kaçımız 1 Ocak’ta başladığı söylenen o hedef listesine hâlâ sadık?
[color=]Erkeklerin stratejik yaklaşımı: İlk çeyrek, hedeflerin deneme sürümü[/color]
Forumdaki beyleri gözümün önüne getiriyorum: Biri Excel’de tablo açmış, “Hedef 1: Spor salonuna başla” yazıyor; ama Şubat’ta o sütuna not düşmüş: “Hâlâ araştırma aşamasında.”
Başka biri finansal açıdan hesap yapıyor: “İlk çeyrekte giderleri optimize edersem, ikinci çeyrekte Playstation alabilirim.”
Erkeklerin çözüm odaklı zekâsı burada parlıyor: Her şey plan, analiz, metrik.
Ama işin komiği şu: Mart sonunda tabloya bakıp “Yani aslında ikinci çeyrek benim gerçek başlangıcım olacak” demek için kendilerini ikna ediyorlar. İlk çeyrek bir tür ısınma turları oluyor, tıpkı pazar kahvaltısından önce yapılan yürüyüş niyeti gibi: Çok samimi ama pratikte yok.
[color=]Kadınların empatik yaklaşımı: İlk çeyrek, duygusal toparlanma dönemi[/color]
Kadınlar için 2024’ün ilk çeyreği sadece bir zaman dilimi değil; duygusal bir maratonun başlangıcıdır.
Ocak’ta “yeni yılda ben” motivasyonu tavan yapar: vizyon panoları, motivasyon sözleri, mumlu defter sayfaları…
Şubat’a gelince “yeni ben” biraz “eski ben”le tartışmaya başlar: “Spor yapacağım dedim ama hava çok soğuktu, bunu saymıyoruz.”
Mart ayında ise duygusal denge sağlanır: “Tamam ya, zaten mükemmel olmam gerekmiyor.”
Bu yönüyle kadınların yaklaşımı çok daha insancıldır. Erkeklerin ‘hedef revizyonu’ dediği şeyi, kadınlar ‘kendime şefkat gösteriyorum’ diye açıklar. Aynı şey, farklı ambalaj!
[color=]Birinci çeyrek sendromu: Büyük planlar, küçük ilerlemeler[/color]
İlk çeyrek, insanlık için “yeni yıl gazı”nın etkisini kaybetme dönemidir.
Ocak: “Bu sene bambaşka bir ben olacağım.”
Şubat: “Biraz erteleme kimseye zarar vermez.”
Mart: “Bir dahaki çeyrekte kesin başlıyorum.”
Ve işte orada, yılın ilk üç ayı hafif pişmanlıkla, orta düzeyde kahveyle ve bol miktarda “daha erken sayılır” cümlesiyle geçer.
Araştırmalar da bunu destekliyor:
2024’ün başında yapılan bir ankete göre insanların %78’i yeni yıl hedeflerine Ocak ortasında ara veriyor. Mart sonuna kadar sadık kalanların oranı ise sadece %19. Yani çoğumuz “çeyrek başarı” insanıyız, tam yıl değil.
[color=]Ekonomik çeyrek vs. psikolojik çeyrek[/color]
Finans dünyasında “ilk çeyrek” denince kazanç raporları, büyüme oranları, bilanço toplantıları akla gelir.
Bizim dünyamızda ise “ilk çeyrek” = ‘Kendime hâlâ çeki düzen veremedim ama deniyorum.’
Ekonomistler “verimlilik artışı” konuşur, biz “kahve tüketimi artışı”ndan bahsederiz.
Bu arada, finansal çeyreklerde her şey sayılarla ölçülür ama psikolojik çeyrekte ölçütler bambaşkadır:
- “Bu sabah erken kalktım” = Küçük bir zafer.
- “Haftada iki kez yürüyüşe çıktım” = Yılın en parlak metriği.
- “Henüz hiçbir hedefimi yapamadım ama hâlâ istiyorum” = Ruhsal büyüme.
[color=]Forumun gözünden: İlk çeyreği kim nasıl geçiriyor?[/color]
Bazı forumdaşlar ilk çeyreği “deneme sezonu” gibi yaşar.
– Biri “Yeni diyet listem ilk çeyreği görmeden çöktü.” der,
– Diğeri “Ocak’ta aldığım ajanda hâlâ Şubat sayfasında.” diye itirafta bulunur.
Ama sonra biri çıkar ve yazar:
> “Kardeşim, ben ilk çeyreği plan yaparak geçiriyorum, ikinci çeyrekte planı uyguluyorum, üçüncüde pişman oluyorum, dördüncüde affediyorum.”
> İşte insanoğlunun döngüsü.
> Bu mizah aslında gerçek bir farkındalığı gizliyor: Herkesin “çeyrek algısı” farklı. Kimine göre takvim, kimine göre ruh hali.
[color=]Erkeklerin stratejisi vs. kadınların akışı: Tatlı bir denge[/color]
Erkek: “Yılın ilk çeyreğinde finansal hedeflerimi yüzde 10 artırmayı planlıyorum.”
Kadın: “Yılın ilk çeyreğinde kendime yüzde 10 daha fazla huzur vermeyi planlıyorum.”
Biri KPI (ana performans göstergesi) der, diğeri kalp atışı der ama ikisi de ilerlemeyi ister.
Forumda bu iki yaklaşımın çatıştığını değil, tamamladığını görmek güzel olurdu. Çünkü hayat ne sadece tablo ne sadece duygu; ikisinin dengesinde akıyor.
Belki de 2024’ün ilk çeyreği tam olarak bu yüzden var: Yıla sert bir giriş değil, nazik bir alışma evresi olsun diye.
[color=]Zamanı abartma sanatı: İlk çeyrek, aslında fragmandır[/color]
İlk çeyrek, yılın fragmanı gibidir. Henüz “asıl film” başlamamıştır ama karakter tanıtımları yapılmıştır.
Ocak’ta “kahraman” kendini bulmaya çalışır,
Şubat’ta “antagonist” (hava soğuğu, erteleme isteği) ortaya çıkar,
Mart’ta hikâye dönüm noktasına gelir: Ya spora başlarsın ya da Netflix listeni genişletirsin.
Ve spoiler verelim: İkinci çeyrek fragmanın devamıdır, ama kimse o kadar sabırlı değildir.
[color=]Forumdaşlara sorular: Senin çeyreğin nasıl geçiyor?[/color]
– 2024’ün ilk çeyreğini “başarılı geçirdim” diyebilen var mı, yoksa hâlâ “ısınma turlarında” mıyız?
– Hedeflerinizde hangi aşamadasınız: planlama, bahane üretme, yoksa kabullenme safhası mı?
– Erkek forumdaşlar, tablolarınız çalışıyor mu? Kadın forumdaşlar, vizyon panolarınız hâlâ duvarda mı?
– Ve en önemlisi: Sizce yılın en verimli çeyreği hangisi? Yoksa çeyrek değil, çay saati mi asıl önemli olan?
[color=]Son söz: Çeyrek değil, tebessüm önemli[/color]
Takvim yaprakları bir yana, ilk çeyrek aslında insanın “yıla alışma dönemi.” Hedefler biraz yavaş ilerleyebilir, kahve biraz fazla içilebilir, ama önemli olan devam etmek.
Gelin bu konuyu ciddiye almayalım; çünkü bazen mizah, takvimden daha iyi bir motivasyon aracıdır.
Belki de 2024’ün ilk çeyreği, kendimize fazla yüklenmeden yaşamayı öğrenmenin zamanıydı.
Hadi forumdaşlar, şimdi siz anlatın:
Yılın ilk çeyreği sizde nasıl geçti — stratejik mi, duygusal mı, yoksa sadece “kahkaha dolu” mu?
Selam forumdaşlar,
Bu sabah kahvemi içerken takvime baktım, kendi kendime sordum: “Yahu 2024’ün ilk çeyreği ne zaman bitiyor?” Sonra fark ettim ki aslında bu sadece bir tarih sorusu değil, bir yaşam felsefesi meselesi!
Kimimiz için “ilk çeyrek” planlı bir Excel tablosu, kimimiz içinse “aa ne ara Mart bitmiş?” hayretiyle geçen bir hayattır.
[color=]Resmî cevap: 2024’ün ilk çeyreği = Ocak, Şubat, Mart[/color]
Evet, teknik olarak ilk çeyrek dediğimiz dönem 1 Ocak – 31 Mart 2024 arasını kapsıyor. Bu, muhasebecilerin, yöneticilerin ve “hadi bakalım performans raporlarını çıkaralım” diyenlerin kutsal dönemidir.
Yani üç ay boyunca herkes ya “stratejik hedef” peşinde koşar ya da “ben daha yeni toparlıyorum” bahanesini cilalar.
Ama hadi dürüst olalım forumdaşlar: Kaçımız 1 Ocak’ta başladığı söylenen o hedef listesine hâlâ sadık?
[color=]Erkeklerin stratejik yaklaşımı: İlk çeyrek, hedeflerin deneme sürümü[/color]
Forumdaki beyleri gözümün önüne getiriyorum: Biri Excel’de tablo açmış, “Hedef 1: Spor salonuna başla” yazıyor; ama Şubat’ta o sütuna not düşmüş: “Hâlâ araştırma aşamasında.”
Başka biri finansal açıdan hesap yapıyor: “İlk çeyrekte giderleri optimize edersem, ikinci çeyrekte Playstation alabilirim.”
Erkeklerin çözüm odaklı zekâsı burada parlıyor: Her şey plan, analiz, metrik.
Ama işin komiği şu: Mart sonunda tabloya bakıp “Yani aslında ikinci çeyrek benim gerçek başlangıcım olacak” demek için kendilerini ikna ediyorlar. İlk çeyrek bir tür ısınma turları oluyor, tıpkı pazar kahvaltısından önce yapılan yürüyüş niyeti gibi: Çok samimi ama pratikte yok.
[color=]Kadınların empatik yaklaşımı: İlk çeyrek, duygusal toparlanma dönemi[/color]
Kadınlar için 2024’ün ilk çeyreği sadece bir zaman dilimi değil; duygusal bir maratonun başlangıcıdır.
Ocak’ta “yeni yılda ben” motivasyonu tavan yapar: vizyon panoları, motivasyon sözleri, mumlu defter sayfaları…
Şubat’a gelince “yeni ben” biraz “eski ben”le tartışmaya başlar: “Spor yapacağım dedim ama hava çok soğuktu, bunu saymıyoruz.”
Mart ayında ise duygusal denge sağlanır: “Tamam ya, zaten mükemmel olmam gerekmiyor.”
Bu yönüyle kadınların yaklaşımı çok daha insancıldır. Erkeklerin ‘hedef revizyonu’ dediği şeyi, kadınlar ‘kendime şefkat gösteriyorum’ diye açıklar. Aynı şey, farklı ambalaj!
[color=]Birinci çeyrek sendromu: Büyük planlar, küçük ilerlemeler[/color]
İlk çeyrek, insanlık için “yeni yıl gazı”nın etkisini kaybetme dönemidir.
Ocak: “Bu sene bambaşka bir ben olacağım.”
Şubat: “Biraz erteleme kimseye zarar vermez.”
Mart: “Bir dahaki çeyrekte kesin başlıyorum.”
Ve işte orada, yılın ilk üç ayı hafif pişmanlıkla, orta düzeyde kahveyle ve bol miktarda “daha erken sayılır” cümlesiyle geçer.
Araştırmalar da bunu destekliyor:
2024’ün başında yapılan bir ankete göre insanların %78’i yeni yıl hedeflerine Ocak ortasında ara veriyor. Mart sonuna kadar sadık kalanların oranı ise sadece %19. Yani çoğumuz “çeyrek başarı” insanıyız, tam yıl değil.
[color=]Ekonomik çeyrek vs. psikolojik çeyrek[/color]
Finans dünyasında “ilk çeyrek” denince kazanç raporları, büyüme oranları, bilanço toplantıları akla gelir.
Bizim dünyamızda ise “ilk çeyrek” = ‘Kendime hâlâ çeki düzen veremedim ama deniyorum.’
Ekonomistler “verimlilik artışı” konuşur, biz “kahve tüketimi artışı”ndan bahsederiz.
Bu arada, finansal çeyreklerde her şey sayılarla ölçülür ama psikolojik çeyrekte ölçütler bambaşkadır:
- “Bu sabah erken kalktım” = Küçük bir zafer.
- “Haftada iki kez yürüyüşe çıktım” = Yılın en parlak metriği.
- “Henüz hiçbir hedefimi yapamadım ama hâlâ istiyorum” = Ruhsal büyüme.
[color=]Forumun gözünden: İlk çeyreği kim nasıl geçiriyor?[/color]
Bazı forumdaşlar ilk çeyreği “deneme sezonu” gibi yaşar.
– Biri “Yeni diyet listem ilk çeyreği görmeden çöktü.” der,
– Diğeri “Ocak’ta aldığım ajanda hâlâ Şubat sayfasında.” diye itirafta bulunur.
Ama sonra biri çıkar ve yazar:
> “Kardeşim, ben ilk çeyreği plan yaparak geçiriyorum, ikinci çeyrekte planı uyguluyorum, üçüncüde pişman oluyorum, dördüncüde affediyorum.”
> İşte insanoğlunun döngüsü.
> Bu mizah aslında gerçek bir farkındalığı gizliyor: Herkesin “çeyrek algısı” farklı. Kimine göre takvim, kimine göre ruh hali.
[color=]Erkeklerin stratejisi vs. kadınların akışı: Tatlı bir denge[/color]
Erkek: “Yılın ilk çeyreğinde finansal hedeflerimi yüzde 10 artırmayı planlıyorum.”
Kadın: “Yılın ilk çeyreğinde kendime yüzde 10 daha fazla huzur vermeyi planlıyorum.”
Biri KPI (ana performans göstergesi) der, diğeri kalp atışı der ama ikisi de ilerlemeyi ister.
Forumda bu iki yaklaşımın çatıştığını değil, tamamladığını görmek güzel olurdu. Çünkü hayat ne sadece tablo ne sadece duygu; ikisinin dengesinde akıyor.
Belki de 2024’ün ilk çeyreği tam olarak bu yüzden var: Yıla sert bir giriş değil, nazik bir alışma evresi olsun diye.
[color=]Zamanı abartma sanatı: İlk çeyrek, aslında fragmandır[/color]
İlk çeyrek, yılın fragmanı gibidir. Henüz “asıl film” başlamamıştır ama karakter tanıtımları yapılmıştır.
Ocak’ta “kahraman” kendini bulmaya çalışır,
Şubat’ta “antagonist” (hava soğuğu, erteleme isteği) ortaya çıkar,
Mart’ta hikâye dönüm noktasına gelir: Ya spora başlarsın ya da Netflix listeni genişletirsin.
Ve spoiler verelim: İkinci çeyrek fragmanın devamıdır, ama kimse o kadar sabırlı değildir.
[color=]Forumdaşlara sorular: Senin çeyreğin nasıl geçiyor?[/color]
– 2024’ün ilk çeyreğini “başarılı geçirdim” diyebilen var mı, yoksa hâlâ “ısınma turlarında” mıyız?
– Hedeflerinizde hangi aşamadasınız: planlama, bahane üretme, yoksa kabullenme safhası mı?
– Erkek forumdaşlar, tablolarınız çalışıyor mu? Kadın forumdaşlar, vizyon panolarınız hâlâ duvarda mı?
– Ve en önemlisi: Sizce yılın en verimli çeyreği hangisi? Yoksa çeyrek değil, çay saati mi asıl önemli olan?
[color=]Son söz: Çeyrek değil, tebessüm önemli[/color]
Takvim yaprakları bir yana, ilk çeyrek aslında insanın “yıla alışma dönemi.” Hedefler biraz yavaş ilerleyebilir, kahve biraz fazla içilebilir, ama önemli olan devam etmek.
Gelin bu konuyu ciddiye almayalım; çünkü bazen mizah, takvimden daha iyi bir motivasyon aracıdır.
Belki de 2024’ün ilk çeyreği, kendimize fazla yüklenmeden yaşamayı öğrenmenin zamanıydı.
Hadi forumdaşlar, şimdi siz anlatın:
Yılın ilk çeyreği sizde nasıl geçti — stratejik mi, duygusal mı, yoksa sadece “kahkaha dolu” mu?