Psişik Düşünce Ne Demek ?

Melis

New member
Psişik Düşünce Nedir?

Psişik düşünce, insanların bilinçli ya da bilinçdışı zihinsel süreçlerinin, sıradan beyin aktivitelerinin ötesine geçerek daha derin ve doğaüstü bir düzeyde meydana gelen düşünme biçimidir. Bu tür düşünceler genellikle sezgi, telepati, clairvoyance (zihinsel görme) ve benzeri psişik yeteneklerle ilişkilendirilir. Psişik düşünce, sıradan zihinsel işlemlerle sınırlı kalmaz, daha çok kişinin içsel bir gücü ya da ruhsal bir bağla doğrudan ilgili olarak tanımlanır.

Genel olarak psişik düşünce, normalde fiziksel dünya ile etkileşimde bulunmadığı düşünülen bir enerji ya da bilinç haliyle bağlantılıdır. Bilimsel anlamda henüz tamamen kanıtlanmamış olsa da, birçok kültür ve inanç sisteminde psişik düşüncelerin bir tür "doğaüstü bilgi" aktarımı olarak kabul edildiği görülmektedir.

Psişik Düşünce Ne Kadar Gerçek?

Psişik düşünce konusu, bilim dünyasında sıkça tartışılan ve her zaman şüpheyle karşılanan bir olgudur. Birçok bilim insanı, psişik yeteneklerin psikolojik ya da biyolojik temellerini keşfetmeye çalışmış, ancak çoğu zaman bu tür yeteneklerin mevcut bilimsel ilkelerle açıklanamadığı sonucuna varmıştır. Bununla birlikte, birçok kişi psişik düşüncelerin doğrudan deneyimle kanıtlandığını iddia etmektedir.

Psişik düşüncenin doğruluğu hakkında yapılan araştırmalar genellikle üç ana kategoride toplanır: telepati, precognition (öngörü) ve clairvoyance (zihinsel görme). Bu tür olaylar genellikle kişilerin bilmeden ya da aniden başka birinin düşüncelerini ya da gelecekteki olayları algılamalarına dayalıdır. Ancak, bu tür olayların tesadüfi olabileceği, bilimsel metotlarla doğrulanamadığı da sıklıkla vurgulanan bir noktadır.

Psişik Düşünceler Hangi Durumlarda Meydana Gelir?

Psişik düşünceler, çeşitli durumlarda ortaya çıkabilir. Bunlar arasında stresli anlar, meditatif ya da trans hali, derin uyku ya da rüyalar gibi ruh halinin yoğun olduğu zamanlar yer alır. Ayrıca, bireylerin kendi bilinçaltı süreçleri de bu tür düşünceleri tetikleyebilir. Örneğin, bir kişinin içsel çatışmalarını ya da korkularını dış dünyada bir şekilde “görmesi” veya başkalarının duygusal durumlarına dair sezgisel bir anlayış geliştirmesi psişik düşüncenin bir örneği olabilir.

Bazı insanlar, psişik düşüncelerin doğal bir yetenek olduğuna inanırken, diğerleri ise bunları sadece psikolojik ya da nörolojik bir tepki olarak görmektedir. Hangi görüşün daha doğru olduğunu anlamak için daha fazla araştırma ve bilimsel incelemeye ihtiyaç vardır.

Psişik Düşünce ile İlgili Olan Yetenekler

Psişik düşünce genellikle bir dizi özel yetenekle ilişkilendirilir. Bu yetenekler arasında en yaygın olanlar:

1. **Telepati**: Kişiler arasında düşüncelerin doğrudan aktarılması durumudur. Telepati, iki birey arasında sözlü ya da yazılı bir iletişim olmaksızın düşüncelerin iletilmesidir.

2. **Clairvoyance (Zihinsel Görme)**: Bir kişinin, gözleri kapalı olsa bile uzak yerlerdeki olayları ya da nesneleri algılamasıdır. Bu yetenek, doğaüstü bir algılama olarak tanımlanır.

3. **Precognition (Öngörü)**: Gelecekteki olayları önceden görme ya da hissetme durumudur. Bu yetenek, geçmişteki ya da anlık olaylardan bağımsız olarak geleceği algılama becerisidir.

4. **Psychometry**: Bir nesneyi dokunarak, o nesne ile ilgili geçmişteki ya da gelecekteki olayları anlamadır.

5. **Mediumluk**: Ölülerle iletişim kurma yeteneği olarak tanımlanır ve bazen psişik düşüncelerle ilişkilendirilir.

Psişik Düşünceler Bilimsel Olarak Açıklanabilir Mi?

Bilimsel camiada psişik düşüncelerin varlığına dair çok az kanıt bulunmaktadır. Çoğu bilim insanı, bu tür olayları psiko-sosyal ya da nörolojik temellerle açıklamaya çalışmaktadır. Örneğin, nörolojik araştırmalar, insanların bilinçaltı süreçlerini ve hayal gücünü kullanarak bazı psişik deneyimler yaşadıklarını öne sürer. Ayrıca, psikolojik teorilerde, insanların başkalarının duygusal durumlarını sezgisel olarak anlayabilmesinin, onları "psişik" olarak algılamalarına yol açabileceği belirtilir.

Bununla birlikte, psişik düşünceler üzerinde yapılan deneysel araştırmaların çoğu, objektif doğrulama ve tekrarlanabilirlik eksikliklerinden dolayı bilimsel olarak geçerli kabul edilmemektedir. Yine de, bu fenomenlere ilgi duyanlar için psişik düşüncelerin bir tür sezgi ya da bilinçaltı algılama şekli olarak değerlendirilmesi mümkün olabilir.

Psişik Düşünceler ve İnanç Sistemleri

Birçok kültür, psişik düşünceleri mistik ya da dini bir bağlamda değerlendirmiştir. Hinduizm, Budizm, Antik Yunan felsefesi ve eski Çin kültürlerinde, psişik düşünceler ve telepatik yetenekler önemli bir yer tutmaktadır. Bu inanç sistemlerinde, psişik düşünceler genellikle ruhsal bir aydınlanma veya yüksek bilinç düzeyine ulaşmanın bir yolu olarak görülür.

Özellikle spiritüalist hareketler, psişik düşünceleri ruhsal rehberlik ve medyumluk yoluyla ölülerle iletişim kurma ya da geleceği görme biçiminde kullanmışlardır. Günümüzde de bazı insanlar, psişik düşüncelerin hayatlarına anlam katabilen bir araç olduğuna inanmaktadır.

Sonuç

Psişik düşünce, hala çok sayıda soru ve tartışmayı beraberinde getiren bir konudur. Bilimsel açıdan bakıldığında, bu düşünce biçimlerinin genellikle duygusal ve psikolojik durumlarla ilişkilendirilebileceği öne sürülür. Bununla birlikte, bu tür düşünceler bazı kişiler için güçlü ve anlamlı bir deneyim oluşturabilir. Her durumda, psişik düşünceler, insan bilincinin sınırsız doğasını ve bu doğanın insan yaşamına nasıl etki edebileceğini anlamak adına ilgi uyandırıcı bir alan olarak kalmaya devam etmektedir.